Değerli Üyemiz; balıklar terbiye edilebilir. Tatlı su balıklarını tuzlu su içinde, deniz balıklarını ise sirkeli su içerisinde dinlendirip terbiye edebilirsiniz.
1lt suya 2 yemek kaşığı tuz ilave ederek oluşturduğumuz tuzlu su içerisinde balıklarımızı 1 saat bekleterek dezenfekte etmiş olursunuz. Bu işlem balıklarımızın hem lezzetini artırır hemde kokusunu alır. Deniz balıkları için de aynı işlemi 1lt suya 1 çay bardağı sirke ilave ederek uygulayabilirsiniz.
Alabalık gibi yağ oranı düşük balıkları veya deniz suyu sıcaklığından henüz yağlanmamış deniz balıklarını sezon başlangıcında hamsi gibi mangal yapmak istiyorsanız; sıvı yağ içerisinde bekleterek mangal için daha uygun hale getirebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken işlem: bir kg balık için bir çay bardağı sıvıyağ içerisinde bekletmektir.
Filato; kemiklerinden ayrılmış balık etidir. Kemik ve derisinin temizlenmesiyle balıklar daha kolay yenilebilir hale getirilebilir. Bütün balıklar filato olur fakat en fazla tercih edilenler; Alabalık, Somon, Çipura ve Levrek’tir.
Havyar her çeşit balık yumurtasına verilen isimdir. Her balığın yumurtasına havyar denir ancak her balık yumurtası yemek için kullanılmaz. Havyarların hangi balıktan çıktığına göre çeşitleri ve kaliteleri vardır. Bilinen en değerli ve en kaliteli havyar Hazar Denizi’nden çıkartılır. Bu denizde yaşayan Mersin balığı ve Çiroz türündeki balıklardan çıkarılan havyar en değerli olandır.
İki şekilde yapılır.
1.si; havyarlar yıkanır ve süzülür. Üzerindeki zar çıkarılır. Havyar bir kaba alınır, yumurta, un, maydanoz, tuz, karabiber konulur karıştırılır. Tavaya yağ konulur kızdırılır. Çorba kaşığıyla dökerek havyarlar arkalı önlü kızartılır.
2.si için; havyarlar yıkanır, süzülür. Unla tuz bir kapta karıştırılır. Havyarlar una bulanır. Tavaya yağ konulur, kızdırılır. Havyarlar arkalı önlü kızartılır. Afiyet olsun.
Yağlı balıklarda bulunur. Çoğu yağlı balık maalesef bizlerin pek de tüketmekte istekli olmadığımız balıklardır. Buna en iyi örnek SARDALYA’dır. Bunun dışında uskumru, somon, lüfer, alabalık, ton balığı, hamsi en yağlı balıklar listesinin ilk sıralarında yer alır. Hamsiyi mümkün olduğunca kılçığıyla tüketmek gerekir. Kılçığında kalsiyum fosfor vb. oldukça fazladır, besleyicidir.
Balık zehirlenmesinin belirtileri: şiddetli bulantı, kusma, ateş yükselmesi, titreme, baygınlık, karın ağrısı, mide krampı, bitkinlik ve baş dönmesidir.
Balık zehirlenmesinde ilk yapılması gerekenler, hasta önce kusturulmalıdır. Güçlü müshillerden biri verilmelidir. Hastaya 24 saat bol sulu yiyecekler ve özellikle su içirilmesi gerekiyor. Bütün bunların yanı sıra uygun bir antibiyotik düzenli olarak verilir.
Ertesi günde mideyi yormayan yiyecekle hasta normal yiyeceklere alıştırılır. Böyle durumlarda en kısa sürede bir doktora başvurulmalıdır.
• Taze balıkta gözler parlak dışa bombelidir, bayat balıkta mat ve çökmüş.
• Taze balıkta solungaç rengi kırmızı tonlarda parlaktır bayat balıkta mat ve solmuş.
• Taze balığın dış rengi canlı ve parlaktır, bayat balığın mat ve nahoş.
• Taze balıkta sadece balık kokusu olur, bayat balıkta ise ağır bir koku olur. Fakat bu mukayeseleri yapabilmek için tecrübe ister eğer ki tecrübeli değilseniz kendisine güvenebileceğiniz balıkçınız olsun.
Kendi deneyimlerimiz çerçevesinde gördüğümüz sonuç şu ki; buzlarımızın, yaklaşık 30 derece sıcaklıkta 14 saat gibi bir süreçte sadece %50’si erimektedir.
Yetiştirme olmayan, direk denizden tutulan veya direk gölden tutulan doğal balıklar öncelikli olarak tavsiyemizdir. Doğal deniz balığı varsa öncelikle doğal deniz balığını tüketmenizi tavsiye ederiz.
Balık ve yoğurdun birlikte tüketilmesinin besin zehirlenmesine yol açacağı düşüncesi tamamen yanlıştır. Nitekim bu düşüncenin yanlış olduğu doktorlarca da desteklenmektedir. Otellerde balığın yanında yoğurt ve türü besinlerin servis edilmesi, Türk toplumuna has balık ziyafetlerinde, yoğurt ve türü besinlerin tüketilmesi buna en iyi örnektir.
Taze balığın yanında yoğurt yemek zehirlenmeye yol açmaz. Fakat bayatlamış balık tüketimi yani üzerinde fazla miktarda bakteri üremiş olan balık ile birlikte yoğurt yemek zehirlenmeye yol açar. Bu zehirlenmenin yoğurt ile kesinlikle alâkası yoktur. Zaten bu durum bilimsel olarak da henüz kanıtlanmış değil. Aksine yoğurt yapımında kullanılan mayada, probiyotik bakteri olarak adlandırılan faydalı bakteriler bulunur. Bu bakteriler zehirlenme sonucu bağırsaktaki zararlı bakteriler ile mücadele eder. Kısacası balığın yanında yoğurt tüketmek FAYDALIDIR.
Balık kemik gelişimi, gözün değişik ışık durumlarında görebilmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rolü olan A vitamini, kalsiyumun kemiklere yerleşmesi, kemik sağlığı ve gelişiminde görevli olan D vitamini ve özellikle kanın akışkanlığında görevli K vitamini ve B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, B12) açısından zengindir. Ayrıca, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynaktır.
Balık yağının bize yarar sağlamasının sebebi omega-3 tür. Piyasada omega-3 kapsülleri de satılmaktadır. Öyleyse neden balık yağı alıyorum? Omega-3 ün elde edilme yolu sadece balık değildir. Balık dışında ceviz, keten tohumu yağı ve sebzelerde de omega-3 bulunur. Sebep buradadır. Şunu bilmeliyiz ki besin takviyelerinden hayvansal ve bitkisel olanları kıyasladığımız zaman vücutta sentezi ve sindirilmesi daha kolay olan hayvansal olanlardır. Bu sebeple ilk öncelikli olan balıktan elde edilendir. İkinci bir sebep keten tohumunda bulunan omega-3 miktarının balıktan elde edilenin yarısı kadar olmasıdır. Bunlardan dolayı balık yağı kullanımı tavsiye edilmektedir.
Temizlenmiş balık; buzdolabında 1-2 gün, buzlukta 4 gün, temizlendikten sonra dondurucuda 6 ay saklanabilir. Dondurucuda saklanırken düz bir tabak içinde düzgün ve tek kat olacak şekilde saklanırsa çözünürken şekillerini de korurlar. Balık çözdürülürken buzdolabına indirilip yavaş bir şekilde çözdürülmesi gerekir. Çözülmüş balık tıpkı etler gibi yeniden dondurulmaz.
İnsanlar yemek konusunda güzel şeyler yemek ister fakat kimse kilo almak istemez. Güzel olan şeylerden biri de balıktır. Balığın içindeki vitaminler ve omega-3 insan vücuduna gerekli maddelerdir. Vücudumuz için gerekli olan bu maddeleri alabilmemiz oldukça önemlidir. Balığın kilo aldırıcı bir etkisi yoktur. Hatta bazı uzmanlara göre omega-3 kaynağı olması kiloların yakılmasını bile sağlayabilmektedir.
Hangi mevsimde hangi balığı tüketmeniz konusunda aşağıdaki tablo size yardımcı olacaktır.
Aslında en başta bütün balıklar deniz balıklarıydı. Sonradan kıta kırılmaları veya depremlerle oluşan yarıklarla göller oluşmuş; oraya hapsolan balıklar yağan yağmurlarla suyun giderek tatlılaşmasına alışmışlardır. Bu yüzden çeşitlilik oluşmuş tatlı suya alışan balıklar burada yaşamaya devam etmişlerdir.